Fide Okulları

Ddrlp Mimarlık ve Tasarım Hizmetleri'nin tasarladığı Fide Okulları, İstanbul Maltepe'de bulunuyor.

Boğaçhan Dündaralp, projeyi anlatıyor:

Kentte çocuk olmak zor.

Çocukların zaman ve mekan ritmi yetişkinlerinkinden farklı. Onlar yetişkinler gibi işlerini programlı zamanlarda değil, istedikleri zaman, keyif aldıkları zaman yapmak isterler. Resim yapmayı, spor yapmayı ya da bir müzik aleti çalmayı hafta sonları erken kalkarak, ebeveynleri tarafından götürüldükleri yerde değil, doğaları gereği yapmak istedikleri yerde yapmayı talep ederler. Onlar için hayat tanımlı mekanlar ve zamanlar içinde değil, zamansız ve mekansız bir dünyada zengindir. Ama işte kentte, annelerinin, babalarının (ya da kendilerinin geleceği adına tarif edilmiş) zamanı ve mekanı kullanmak, günün deyimi ile tüketmek zorundalar.

Kentte okul olmak zor.

Kentte okullar ya çok sıkışık alanlarda ya da çaresizlikten başka türlü yapılardan devşirilmiş. Komşu yapı çekme mesafesi bahçe olmuş; şık mı şık ama gerçekten eğitim mekanı olmak için uygun mu dedirten, çocuklar için değil de ‘müşterileri’ için renklenmiş yapılar olarak karşımıza çıkıyorlar.

Oysa okullar çocukların kendilerini gerçekleştirmeleri için kurulmuş ortamlar olmalı. Bu ortam, eğitim felsefesi ve ona eşlik eden mekanları ile bir bütün olarak ele alınmayı bekliyor… Okul yetişkin dünyasının çocuklar için kurduğu kurmaca bir zemindir. Okul mimarisi ne kadar onu bu kurmaca zeminler ve prangalardan kurtaracak, kendi dünyasını inşa etmesine izin verecek olanaklar sunuyor ise çocuklar tarafından o kadar benimseniyor, o kadar çocuklarla dönüşebiliyor. Çocukların haftanın 5 günü, günde en az 7 saatini geçirdiği bu ortamın mimarisi, mekanlarının güvenliği, ergonomisi, doğası ve atmosferi bu kimyanın oluşmasında hiç azımsanmayacak kadar önemli bir görev taşıyor.

Kentte ‘Fide’ vermek zor.

Fide Okulları kentin, doğayı, çevreyi yok sayarcasına rant uğruna yerle bir edilmesine, yerine kocaman binalar yapılmasına izin verdiği bir ortamda; aynı kadere açık, kıymetli bir bahçesi olan eski bir tekstil atölyesinde fide vermeyi planlıyordu. Mimar olarak ilk sorumuz “Olanaklı mı, ya da ne kadar olanaklı?” sorusunu sormak oldu.

Fide Okulları eğitim felsefesi, çocukları nasıl olduğu gibi kabul edecek, onların potansiyellerini açığa çıkartacaksa biz de bu yapıyı böyle kabul etmeliydik. Karakterini ve farklı yönlerini keşfetmeli, görünen görünmeyen tüm niteliklerini sunmasına imkan sağlamalıydık.

Yapı, “üretim ve emeğin” kıymetli olduğu bir dönemde, işini ciddiye alan, çalışanlarını düşünen insanlar tarafından yapılmıştı. Çalışanların boş vakitlerini keyifle dinlenerek geçirebileceği, içinde meyve ağaçları olan (İstanbul’daki diğer okulların yapı/bahçe oranı düşünüldüğünde) büyükçe bir bahçe içindeydi. Yapı olarak malzemeden ve sağlamlıktan kaçılmamış, bırakın iyileştirmeyi son zamanlarda yeni deprem yönetmeliğine göre yapılmış pek çok yapıdan daha güvenli bir iskelete sahipti.

Mimar olarak ilk işimiz yapının sağlam iskeletini koruyarak sınıfların maksimum ışık ve bahçe ile bütünleşebileceği şeffaflığa kavuşturacak adımları atmak oldu. Işığı günün saatleri içinde doğru yönlendirmek ve eğitim mekanları içinde yeniden biçimlendirmek bunu izledi. Eski yapıya ait her detay küçümsenmeden, yok edilmeden nasıl kullanılacağı düşünüldü. Temizlendi, ayıklandı, sadeleştirildi…

Bahçe ise karakteri bozulmadan, boşluk, yeşil, zemin, mekan ilişkileri gözetilerek farklı oyun, aktivite ve kullanımlar için olanakları arttırıldı. Doğayı, iklimleri kendilerine öğretilmeyi beklemeden deneyimleyerek kavrayacakları bir deneyim alanı olarak kavrandı.

Mimari dilin anahtar kavramları olan “potansiyelleri açığa çıkarmak, doğallık, keşfe ve dönüşüme açıklık” Fide Okullarının eğitim anlayışı ile bir bütün içinde, özgürlük alanlarını yok saymadan, onları tanımlı formatlara sokmadan ama bir taraftan da profesyonel bilgi alanının sorumlulukları olan güvenlik, ergonomi, yaş grupları arasındaki ilişkiler, mekan kullanımları vb. gibi pek çok faktör görünmeyen bir yapı olarak tasarımların bir parçası haline getirilmeye çalışıldı. Çoğu kez mekansal kullanım ihtiyaçları mekanın niteliklerinin önüne geçercesine onu işgal eder. Mimarlık bunu dengelemenin aracı olarak algıda, perspektifte, malzemede, detayda, renkte, perspektifte açığa çıkar. Hele söz konusu olan eğitim mekanı ise mekan ve mimari eğitimin kaçınılmaz bileşeni olur. Mimarlığın ne için ve ne amaçla kullanıldığı mimari bir sorumluluktur. Başta da okulların eğitim tarafından değil, eğitimin ticareti tarafından biçimlendirdiği zihinlere karşı başlar bu sorumluluk.

Fide Okulları mimarları olarak şansımız, eğitim mekanları konusunda biriktirilmiş bilgi ve deneyimin uygulama mimarı, eğitimcisi, yöneticisi ile bir bütün olarak paylaşılabilmesi ve açığa çıkartılabilme konusunda koşulların araştırılmasında harcanan titiz emek idi. Gecesini-gündüzünü katarak bu işi görünür kılan tüm paydaşlara teşekkür ederiz.

Sahne şimdi hazır, sıra onu gerçekten biçimlendirecek, renklendirecek okul hayatında…

Etiketler

Bir yanıt yazın