Bruno Zevi’nin “Mimarlığı Görebilmek” Kitabı Türkçe Çevirisiyle Yayında

Mimarlık kuramcısı Bruno Zevi'nin, orjinali 1948'de yayınlanan "Mimarlığı Görebilmek" başlıklı kitabı Türkçe çevirisiyle Daimon Yayınları'ndan çıktı.

Yirminci yüzyılın önde gelen mimarlık kuramcılarından Bruno Zevi’nin en ünlü çalışması olan “Mimarlığı Görebilmek” başlıklı kitabı, Alp Tümertekin’in çevirisiyle yayımlandı. “Mimarlığı Görebilmek”, Aykut Köksal’ın genel yayın yönetmenliğinde, mimarlık ve kent kitapları yayımlamak üzere kurulan Daimon Yayınları’nın üçüncü kitabı.

Bülent Özer, kitabın arka kapağında yer alan yazısında şöyle diyor:

Çağdaş yapı sanatı alanında dünyaya ün salmış iki seçkin kişi bir üçüncüyü tanımlarken aşağı yukarı aynı övgülere başvuruyorlar. Övenler F.L.Wright ve Lewis Mumford, övülen insan ise Bruno Zevi. İlkin Mumford’a kulak verelim: “Bruno Zevi, mimari düşüncenin değil yalnız İtalya’daki, fakat bütün Avrupa’daki önderidir!’ Wright’ın yargısı bir bakıma daha da geniş, daha da kesin: ‘Bruno Zevi, çağımızın en derin, en samimi eleştiricisidir. Onda, yapı sanatını görebilme, gördüklerini de korkusuz, aydınlatıcı terimlerle anlatabilme gücü var!”

Bu olumlu yargıların en önemli dayanaklarından biri de, “Saper vedere l’architettura” adlı denemede, yazarın büyük bir cesaretle ileri sürdüğü mimari görüş ve değerlendirmeler olsa gerek. Bu başlığı “Mimariyi Görebilmek” diye dilimize çevirebiliriz. Kitabın özü ve savunduğu tez, İngilizce baskısının başlığında üç kelimeyle anlatılıvermiş: “Mekân olarak mimari”.

Mimari çok kere sanıldığı gibi, birtakım genişlik, uzunluk ve yüksekliklerin toplamı demek olmayıp, kişinin duyup yaşadığı, içinde gezinip dolaştığı boşluğun, kapsanan bir mekânın, iç mekânın ta kendisidir. Yapı sanatıyla ilgili yargıların belirli bir kesinliğe ulaşması mekâna ait terimlerin mimariye uygulanmasına bağlıdır. Bu iş yapılamadığı sürece, mimarlık alanındaki inceleme ve araştırmalar, sosyal faktörlerin (fonksiyonun). konstrüksiyon verilerinin (tekniğin), volümetrik, ya da dekoratif niteliklerin (plastik ve pictural elemanların) sınırlarını aşamayacaktır.

Mimarinin özü iç mekândır derken, mimari bir yapıtın bütün bütüne mekân verileriyle olup bittiğini söylemek istemiyoruz. Nitekim her bina, ekonomik, sosyal, teknik, fonksiyonel, estetik, dekoratif, volümetrik ve spasyal faktörlerin etkisi altında meydana gelir. Hatta, bunların herhangi birine göre yorumlamalar da yapılabilir. Gelgelelim, bir yapıdaki realitenin bütün bu faktörlerin toplamında bulunduğunu da unutmamak gerekiyor.

Kitabında, mimari gerçekliği çeşitli faktörler üzerinden tanımlayan farklı yaklaşımları irdeleyen Bruno Zevi, 1948’de kaleme aldığı bu çalışmayla, modernist mimarlık yazınının en parlak örneklerinden birini veriyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın