Topkapı Sarayı Mutfakları

??????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????
Resmi orijinal boyutunda göster

??????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????
Resmi orijinal boyutunda göster

?????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????
Resmi orijinal boyutunda göster

Topkapı Sarayı Mutfakları

Teğet Mimarlık'ın Topkapı Saray'ında yer alan kalıcı sergi tasarımı "Mutfak Kültürü Sergisi" 2014 yılında tamamlandı.

Teğet Mimarlık projesini anlatıyor:

“Topkapı Sarayı Divan meydanının Marmaray’a bakan doğu cephesinin tamamı Matbah-ı Amire, yani Saray Mutfakları’dır. İlk mutfak yapıları Fatih döneminde inşa edildi. Sonraki dönemdeki büyümelerinin doğru bir kaydı yoktur. Ancak 1574’te yandığını ve Mimar Sinan tarafından büyük kısmının yenilendiğini biliyoruz. Saray nüfusuna, Padişaha ve ziyafet sofralarına yemeklerin yanında helva, tatlı, şurup, ilaç, macun da burada yapılırdı.

Saray Mutfaklarını Marmara Denizi’nden yaklaşırken görünen tipik baca dizisi manzarasıyla tanırız. Ancak Mutfaklar aslında bu bacaların örttüğünden çok fazlasını içeren, Saray içinde ayrı bir kurumdur. 175×30 metrelik bir tabanda 5000 m2 civarında alanı kaplar. Aşçılar ile yamakların kaldığı koğuşlar, hamam, cami ve müştemilatıyla kendi özel iç kurallarına sahip ayrı bir teşkilat olarak işletilmiştir. Birimler Divan meydanına paralel ince uzun bir avlu etrafında toplanır. Çapraz tonozlu 3 giriş, bu avluyu Divan Meydanı’na bağlar.

Proje konusu ise konik bacalarıyla tanıdığımız 20 kubbeli aşhane ve 3 kubbeli helvahaneden oluşan kısma bir Mutfak Kültürü Sergisi tasarımıydı.

Restorasyon işleri devam ederken başlayan projenin en önemli problemi mekanda tesisat ve sergi kurulumunun yapıya zarar vermeden ve istendiğinde sökülebilecek bir kurguda nasıl yapılacağıydı.

Bizce ikinci bir hedef de sergiyi, mekan dizisinin etkileyici atmosferini zedelemeden kurmaktı.

Önerimiz basit. Duvarlardan ve zeminden koparılmış bir yüzer platform. Bu platform vitrinlerin ve duvar panolarının karkasını da içeren ortogonal bir topografya olarak da adlandırılabilir. Güçlendirilmiş alüminyum karkas üzerine alüminyum bal peteği döşeme paneli ve mukavemeti yüksek laminat levha kullandık. Bu kesit yatayda ve dikeyde devam ederek monokrom yüzer platformu oluşturdu. Vitrinleri ise mutfak gözlerinin merkezi kurgusuna ve ölçeğine uygun, sayıca az, ancak büyükçe, tamamıyla cam parçalar olarak hayal ettik. Projelendirme aşamasında sergilenecek malzeme net olmadığından bunun bugün ve ileride sergi kurgularının esnekliğine de katkıda bulunacağını düşünüyoruz.”

Etiketler

Bir yanıt yazın