3. Mansiyon, Karadeniz Bölgesi (Kastamonu), 7 İklim 7 Bölge – Mahalle Ulusal Mimari ve Kentsel Tasarım Fikir Yarışması

MİMARİ RAPOR

İklim ve bölge gibi mimariye vizyon çizen unsurların yanı sıra mahalli ve kültürel üslup arayışlarını da hedefleyen yarışma koşulları, mimari yarışma geleneği açısından önemli basamak oluşturmaktadır.

Sanayi devrimi ve lastikli araçların yaygınlaşmasıyla insan/eşek/at arabası gibi ölçekler baz alınıp tasarlanmış geleneksel sokaklarda artık araçlar kullanılmaya başlanmıştır. Bu ölçek sorunu geleneksel dokuyu bozmuş ve şehirleşme problemi önü alınmaz bir yola girmiştir. Yeni şehirlerin de aynı şekilde araç konforunu merkeze alan tasarım kaygıları mahalle gibi en insani yapılı çevreyi yok etmiş ve ölçek insanı refere eden kararlar sistematiği olmaktan çıkıp farklı kaygılarla bozulmuştur.

Tabiatın tasarım ahlakında; su, hayvan, bitki gibi insan da kendine optimum çözümler bulur ve tabiatla barışık şehir dokuları oluşturur. Bu coğrafya ve millet ayırmaksızın; medeniyet tezahürünün olduğu her yerde aynı şekilde cereyan eder. Kastamonu da bu kültür inşasının güzide örneklerini barındıran bir Türk şehridir. Her şehrin kendine has bir rengi vardır. Kastamonu Karadeniz bölgesinin tipik geleneksel Türk şehir rengini taşır.

Gelenekten gelen kadim anlayışta evrenin merkezinde ‘insan’ bulunur ve tasarımda bağlayıcı merkeze insan alınır. Ölçek/nispet insana göre ayarlanır ve yapıların ölçeğini insan belirler.

Bu bağlamda tasarıma çıkış noktası olarak gelenek-modern gerilimine düşmeden, eski ve yeniyi barıştırmak/bağdaştırmak ve bütünü kurarak yapı geleneğini korumak amaçlanmıştır. Bu kaygı neticesinde büyük ölçek-küçük ölçek problemi yaşamadan, evrensel-mahalli farkındalığı yakalamak hedeflenmiştir.

TASARIM KARARLARI

Tasarım kararları alınırken, geleneksel mahalle kurgumuz olan ev-bahçe-sokak-mahalle merkezi hiyerarşisi ve akış şeması ilke olarak kabul edilmiş ve yüksek kültür düzeyine sahip mimari dil oluşturmak istenmiştir.

Tasarımda, ilkesel olarak ‘doku bütünlüğü oluşturmak’ benimsenmiş ve konut-kamusal mekan ilişkisi yalnızlaştırılmadan yeni biçimlerle plan/kütle/malzeme düzleminde bütünleştirilmiştir.

Tabiat-insan ilişkisi kinetik/hareket üzerine kuruludur. Hepsi farklı konu ihtiva eden hareketlerde her gün yeni bir eylem vücut bulur. Sürekli değişen dünyada statik mekân anlayışı yerine, sürprizli yerleşke şeması benimsenmiş, bu durum irili ufaklı meydanlarla birbirine açılan ve buralardan ince sokaklarla mahalle merkezine erişim şeklinde planlanmıştır.

Yerleşme üslubunu belirleyen ana özellik, mahalleyi ve yapı gruplarını oluşturan evlerden her birinin bağımsızlığını koruyarak mahalle kolektivitesini oluşturmasıdır.

Tasarımda; iklim, bölge karakteristik verileri, kültürel altlığı, tasarım alanın mevcut şehirle olan konumu, Kastamonu-Sinop hızlı ve gürültülü araç yoluyla olan ilişkisi, havalimanı yakınlığı, topografik veriler ve fonksiyon ilişkileri gibi bir çok dinamik bir araya getirilerek tarihi Kastamonu şehriyle kuracağı diyalogun şiirselliği aranmıştır.

ÖZEL FERDİYETTEN – TOPLUMSAL VAR OLMAYA

Hane, hane halkı; bireyde ilk aidiyet hissi

Komşu, kapı komşusu; bireyde ilk sosyalleşme

Sokak, sokak çocuğu; bireyde ilk hayat hikayelerinin başlayışı

Mahalle, mahalleli; bireyde ilk etkinlik sınırı

…gibi tarifler birey gelişiminde, sağlıklı iletişimde ve sosyolojik/psikolojik platformlarda çok önemli yer tutmaktadır. Bu hiyerarşide ise ilk basamak evdir.

Ev, değişmez katı kısıtlayıcı olmaktan ziyade, yeni ihtiyaçlara imkan vererek sürdürülebilir/dönüşebilir olarak ele alınmıştır. Ev bahçeye her an tazelenen tabiatla bağlanmıştır. Bahçe ise, çocuk ve yaşlılar için özel yaşama alanıdır.

Ev’den başlayarak;

Ev-bahçe-sokak-komuşuluk-mahalle meydanı

…gibi hiyerarşik kavramlar kullanıcıya özel ferdiyetten – toplumsal var olmaya geçiş yolculuğunda sağlıklı erişim sağlar.

İnsanlar küçük evlerinin kapılarını açarak kendi dizayn ettikleri bahçelerine çıkar ya da tercih etmeleri durumunda direk sokağa açılırlar. Yakın ilişki kurdukları insanlar, hayvanlar, bitkiler eşliğinde dar yollardan geçerek sokağı bitirir ve mahalle merkezine erişirler. Bu evden çıkma düşüncesi ile mahalle merkezine erişme eyleminde en etkin duygu aidiyet hissidir.

ULAŞIM

Kurgulanan mahalle, örencik merkeze 1.5 km, budamış merkeze 3.5 km, Karaçomak Barajı’na ve havalimanına 6 km, Kastamonu merkeze ise 8 km uzaklıktadır.

Mahalleye, mevcut şehir merkezinden 21 metrelik hızlı Kastamonu-Sinop şehirlerarası araç yolu ile ulaşılmaktadır. Araçlar 8 metrelik yan yola alınarak yavaşlatılmış ve ancak mahalle ölçeğinde hızlanmasına izin verilmiştir. Otoyol ile kurgulanan mahalle arasında gürültü/görüntü denetimi için güçlü yeşil bariyer oluşturulmuş ve yapılaşma alanı ile karayolunun sepere edilmesi amaçlanmıştır.

Mahalleye ulaşan araçlar 11 metrelik yarı hızlı yolu kullanarak omurgayı oluşturan aks üzerinde diledikleri sosyal ve özel mekana ulaşabilmektedirler. Toplu taşıma aksı olarak da hedeflenen bu yolda araçların bir miktar hızlanmalarına izin verilmiş ve yaya/bisiklet/bebek arabası/engelli gibi kullanıcılar kaldırımlar ile yoldan koparılarak korunmuşlardır.

Kullanıcılar 11 metrelik yarı hızlı ana akstan 8 metrelik yollara alınarak yavaşlatılmış ve hızlanmalarına izin verilmeyecek şekilde sokaklara erişimleri kurgulanmıştır. Mevcut yollar üzerinde araç/motosiklet/bisiklet park yerleri kurgulanmış ve kısa yürüyüşler ile kullanıcıların evlerine ulaşmaları sağlanmıştır. 8 metrelik yollardan damarlanarak 6 metrelik daha dar yollara erişilir. Kaldırımsız bu çok yavaş yollarda araçların yaya ile barışık yol paylaşımı hedeflenmiştir. Mahalledeki 4 metrelik yollar ise yayalara tahsis edilmiş yollardır ve acil ambulans/itfaiye dışında araç trafiğine kapatılmışlardır.

Araç, bisiklet ve motosiklet park ihtiyacı, çeperlerde oluşturulan cepler ve her eve kısa yürüme mesafesinde bırakılan açık otopark alanları ile sağlanmıştır. Engelliler için kesintisiz hareket kabiliyeti düşünülmüş ve eğimler ayarlanmıştır. İhtiyaç duyulan acil servisler için mahallenin her noktasına giriş/çıkış planlanmıştır.

BÖLGELEME

Mahalle merkezinde, buluşma eyleminin kaynağını temsil eden mahalle camisi konumlanmıştır. Eğitim yerleşkeleri, ticaret fonksiyonları ve açık etkinlik alanları ile ilişkili mahallenin kültürel etkinliklerine ev sahipliği yapacak olan kültür ve sosyal mekânlarla güçlü ilişki kuracak biçimde tasarlanmıştır.

İnsan yürüme konforu açısından en optimum mesafe 150 metredir. Mahalle merkeze küçük meydanların alındığı 150 metre yarıçaplı 4 zondan oluşmaktadır. Bu değişken büyüklüklerdeki 3 farklı merkezde mescid, bakkal, kıraathane, çay ocağı, yeşil park, sokak çeşmesi gibi birimler yer alır. Mahalle merkezindeki ana zonda ise cuma camisi ve sosyal donatı alanları bulunur. Bu ana zon Sinop-Kastamonu araç trafiği ve havalanı da düşünülerek yoldan cephe alacak şekilde kurgulanmıştır. Böylelikle mahalleye dışarıdan gelecek misafirlerin mahalleli konaklama konforunu olumsuz etkilemesi asgari seviyede tutulmuştur. Bu ana zonda eğitim, kültür, ticaret, toplanma gibi bütün sosyal mekanlar buluşturulmuştur.

Tasarım alanında belirlenen büyücek bir kısımda, mahallelinin bisiklet, koşu, yürüyüş, piknik gibi birçok sosyal ve kültürel aktivitesini yapabilmesi için mahalle parkı kurgulanmış ve alan bakir bırakılarak ağaçlandırılmıştır.

ARAZİ TOPOGRAFYA KULLANIMI

Geleneksel şehirlerde yolların genişliği, eğimi, kaplaması, insana ya da yüklü hayvana göre şekillenmiştir. Mahalle merkezi ile güçlü bağ kuran yaya aksları, genişleyen ve daralan (gerilim oluşturan) sokak dokusu esprisinde, meydanlarla birbirine bağlanmıştır. Merak uyandıran sokaklar insan ölçeğinde ve yapılaşma topoğrafyayla şekillenmiştir.

SİLÜET

Geleneksel şehir dokularının alt ölçekten, üst ölçeğe kadar tutarlı medeniyet tezahürü; silüetlerdir. Silüet oluşumundaki ince ayarlar ise; şakuli hareketlerdir.

Türk şehirlerinin simgeleri olan şakuli yapı unsurları (minare, kule, köşk, baca, servi gibi) aynı zamanda şehrin kimliğini de oluşturur. Bu bağlamdan yola çıkılarak; mahallenin toprağa yatay yerleşimine karşılık şakuli plastik etkisi de düşünülmüş ve tasarıma yön veren ana kararlardan birisini teşkil etmiştir.

MÜLKİYET HAKKI

Mahallelide, komşuluk ve çevre bilincinin gelişmesi için gerek şart mülkiyet hakkıdır. Müstakil evler ile bu mülkiyet hakkının önce toprakta birey/aile/şahıs düzeyinde sağlanması/korunması sonra da ufki kat mülkiyeti düzeyinde devam ettirilmesi hedeflenmiştir. Her ev sahibine, evinin çevresi ile birlikte kurduğu ilişkiye direk müdahale etme fırsatı verilmiştir. Her evin mahremiyet ve komşuluk gibi sosyal mesafelerle ve her sokağın da mahalli kaygılarla planlanması amaçlanmıştır.

UFKİ KAT MÜLKİYETİ

Silüetin şehirli için en büyük kazanımı, ufki kat mülkiyetidir. Şahsiyet ve yerleşme elastikiyeti sağlayan bir vaziyet planı toprak nezdinde mülkiyet hakkı sunar. Az katlı konutlar üzerinden arkadaki yapılara da manzara ve güneş alma imkanları sağlanır. Topografyaya uygun belirli konumlarda 3 katlı yapılarla silüet zenginleştirilmiştir. Böylelikle birbirlerine yakın fakat mahremiyete de saygılı, küçük ve dar sokakların oluşturduğu yakınlık ve komşuluk münasebetlerine açık planlama hedeflenmiştir. Bu da toprak ve ufki kat mülkiyeti düzenini beraber ele alarak sağlanabilmiştir.

İKLİM

Kastamonu makro iklim sınıflandırmasında kuzeyde Karadeniz, güneyde karasal İç Anadolu iklim özelliği göstermektedir. İklimin doku ve yapıya olan etkileri geleneksel Kastamonu şehrinde bizim için önemli bir veri olarak durmaktadır.

Hem yağış alan hem sert kış ayları yaşayan şehrin evleri;

Genellikle çatılı yer yer damlı üst yüzey,

Genellikle sıva boya yer yer kaplamalı yan yüzey,

Genellikle kapalı yer yer yarı açık mekanlar,

İhtiva ederler.

Yağışlı iklim, karasal iklim ile beraber değerlendirilince iklim şartlarına uygun yapılaşma sağlanmış olacaktır. Dolayısı ile;

  • Az katlı sıkışık yapılarla araziye yayılan planlama, duvar ve dar geçişli sokaklarla desteklenerek, insanı ezmeyen insanla barışık bir tasarım hedeflenmiştir.
  • Yapılara kültürel kimlik kazandıracak olan, oturtma/beşik çatılar, saçak ve kafesler, iklim şartlarına uygun olacak şekilde tasarlanmıştır.
  • Doku ve yapı dolu boş dengeleri, pencere ebatları, saçak uzunlukları gibi kararlar bu bağlamda verilmiştir.
  • Yağmur emilimine imkan verecek kadar geniş, karasal iklimle mücadele edecek kadar dar avlu, sokak ve meydanlar oluşturulmuştur.

PEYZAJ

Tasarımda peyzaj için 2 çeşit karakteristik çeşitlenme yapılmıştır. Bunların ilki her evin kendi insiyatifine sunulan ‘özel yeşil’ ikincisi ise mahallelinin ortak kullandığı ‘kamusal yeşil’ şeklindedir. Kamusal yeşil tüm tasarım alanına homojen dağıtılmış buna ilaveten mahalle parkı kısmında güçlü bir yeşil aks bırakılmıştır.

Her ev sahibine, evinin çevresi ile birlikte kurduğu ilişkiye (bilhassa bahçesi) direk müdahale etme fırsatı verilmiştir.

Her evin mahremiyet ve komşuluk gibi sosyal mesafelerle ve her sokağın da mahalli kaygılarla peyzaj planlaması amaçlanmıştır.

Mahalle peyzajı çeşme, kuş evleri, yürüyüş yolları, bisiklet parkurları, spor alanları gibi unsurlarla zenginleştirilmiştir.

Mahalle peyzajı yavaş/sessiz mekanlar için sepere görevi yaparak konaklama konforunun maksimum seviyeye çıkartılması hedeflenmiştir.

Etiketler

Bir yanıt yazın