Bodrum Kalesi İçin Hazırlatılmış Olan Projeye Dair

Gündemdeki projenin resmi ismi “Muğla Bodrum Kalesi Rölöve, Restitüsyon, Restorasyon, Teşhir Tanzim ve Mühendislik Projeleri Yapımı İşi” bir yana, gerçekte yapılan işin en iyi özeti 'Bodrum Kalesi Sualtı Arkeoloji Müzesi'nin Yıkımı ve Yeni Müze İnşaatı”.

Bu proje, zaman içinde yıpranan kalenin orijinal kısımlarının iyileştirilmesi amacıyla ortaya çıkıyor. Analiz yaptık ve gördük ki kale içindeki sonradan yapılan yapılar kalenin orijinal kısımlarına zarar veriyor ve bozulmalara sebep oluyor, müzeye hizmet eden bu yapıların iyileştirilmeye de ihtiyacı var, o zaman bu yapıları yıkalım ve kaleyi restore edelim deniyor.

Bu ek yapılar yıkılacak, ama kalenin sualtı arkeoloji müzesi olarak işlevine devam etmesi için sergileme, idari ve hizmet binalarına ihtiyaç var, onun için de yeni yapılar yapmamız gerekmekte diyerek yeni yapılar tasarlıyorlar.

Pek çoğumuz bilir, Bodrum Kalesi tek bir yapı değildir, surlarla çevrili bir komplekstir. Bodrum Kalesi dediğimizde kale surları, kuleler, duvarlar ve kale içinde çeşitli dönemlerde yapılmış tarihi yapılar bulunmaktadır. Bunlar kalenin orijinal olarak adlandırılan bileşenleridir. Bunların yanında, sualtı arkeoloji müzesinin birimleri olarak işlev gören sonradan yapılmış sergileme ve hizmet yapıları da var. Bu yapılar da yine yapıldıkları dönemlerde gerekli projeleri hazırlatılarak ve anıtlar kurulu izinleri alınarak inşa edilmiş yapılardır. Bazı sergileme yapıları çok özel teknik yapılardır, sergilenen eserlerin korunmasını sağlamak amaçlı. Bu yapılar tek seferde değil, yıllar içinde ve ihtiyaçlar doğrultusunda yapılmış. Bundan dolayı da Bodrum Kalesi’ne girdiğimizde, sanki bir mahalleye girmiş gibi hissederiz. Sizi bir mekandan diğerine taşırken değişik deneyimler yaşatan, gayet doğal, mekansal sürprizleri olan zengin bir komplekstir. Bambaşka bir dünyaya girersiniz, her anınız dolu dolu geçer. Ama doğa olsun, ama kent manzarası olsun ama antik kalıntılar veya buluntular olsun.

Bir mimar yerleşim ölçeğinde bir proje tasarlarken, sanki kendiliğinden zaman içinde oluşmuş gibi doğal bir kurgu yaratmayı arzu eder. Bodrum Kalesi orijinal yapıları, sualtı arkeoloji müzesinin birimleri ve peyzajı ile bunu yakalar, ziyaretçilere bu hissi yaşatır.

Projeyle ilgili açıklamada, bütüncül olarak ele alınmış bir müze ihtiyacından bahsediliyor ve bütüncüllük anlayışı ile tasarlanan yeni müzenin, kale mekanları ve müze sergileri arasındaki bağı güçlendirdiği iddia ediliyor. Oysa mevcut parçalı yapıların yerine çok daha iri kütleler yaratılmış, buna rağmen kalenin orijinal yapıları ve yeni birimlerin kaynaştığı ileri sürülüyor, bu mümkün değil. Yapılan iş ve açıklaması arasında ciddi bir çelişki var.

Tasarlanan kütleler kale surlarından çok daha yüksek, 3-4 metre hatta 4,5 metre daha yüksek olduğu yerler var. Kalenin silueti böyle bir proje hazırlanırken dikkat edilecek en önemli unsurlardan biri. Oysa bu proje hafızalardaki Bodrum Kalesi imajını yerle bir ediyor.

Projenin uygulanmasına dair pek çok nokta havada. Bugünkü haline uzun yıllar içinde ve hassas çalışmalar sonucu gelmiş bir müze kompleksi var elimizde, oldukça başarılı bir şekilde işlemekte, hatta müze olarak uluslararası ödüllere de sahip. Türkiye’deki tek sualtı arkeoloji müzesi. Peki yeni inşaat aynı hassaslıkla yapılabilecek mi? ne kadar zamanda tamamlanacak? Müze kaç yıl ziyarete kapalı kalacak? İçindeki eserler bu süreçte nasıl korunacak? Kimi eserlerin yerinden oynaması mümkün dahi değil. Mesela, cam batığı. 900 yıllık bu batık yapının içine sonradan konmamış, parçaları o yapı içinde birleştirilmeye başlanmış ve bu şekilde ortaya çıkmış bir eser, 7 yıl sürmüş birleştirme.

Kalenin içinde, kaleden daha da eski tarihli kalıntılar da var. Bodrum Kalesi’nin yapımına 15.yy’da başlanmış ancak bu kale, zaten üzerinde daha da eski dönemli kalıntılar olan bir adacığın üzerine kurulmuş. Şimdi söz konuşu projede taban alanı 1.000 m2 olan kütleler var ve altlarında radye temeller öngörülmüş. Bu temel kazıları sırasında alttaki daha eski tarihli kalıntıların zarar görmemesi mümkün değil. Yeni inşaat sırasında alttaki kalıntılarla karşılaşınca, bu kez onlar kazılmaya başlanabilir ve böylece Bodrum Kalesi’nde ucu açık bir süreç başlayabilir.

Tüm bu hafriyat ve yapım çalışmaları kalenin orijinaline de zarar verecektir diye düşünüyorum. O kadar kazı, iş makinesi ve kamyon, sarsıntı.  Bu inşaat organizasyonu yat limanında turistlerin giriş yaptığı ve mavi tur teknelerin yer aldığı, kentin en değerli noktasında nasıl planlandı? Etkileri hesaplandı, ilgili esnaf ve idari birimler bilgilendirildi mi?

Bu çok katmanlı ve çok kapsamlı bir proje, tüm yönleriyle tartışılmadan bir adım atılması doğru değil. Bodrum’da sivil örgütlenme çok gelişmiş durumda, projeye dair toplu tepki oluşacağını düşünüyorum.

Not: Tüm görseller Mimarlar Odası Bodrum Temsilciliği’nin 16.08.2017 tarihinde hazırladığı rapordan alınmıştır.

Etiketler

Bir yanıt yazın