Arnavutluk Evi

İspanya'nın yeldeğirmenleriyle ünlü La Mancha bölgesinde inşa edilen ev OOIIO Architecture tarafından tasarlandı.

Boş bir sayfadan başlayarak nasıl bi rev tasarlanır? Aile evi gibi sayısız kere tekrar edilmiş bir konsept nasıl özel bir hale getirilir?

Ressam Salvador Dali’nin ve diğer surrealist sanatçıların kullandığı paranoyak kritik yöntemi kullanan OOIIO Architecture ekibi, rüyaların ve hayal gücünün dünyasına, yeni referanslar ve bağlantılar bulmak için bakıyor. Ekip bu süreçten bulduklarına teknik birikimini kullanarak şekil verip gerçeğe dönüştürüyor.

İşverenin taleplerini, araziyi ve yönetmelikleri anladıktan sonra yaratıcılık, parçaları birleştirecek bir şiirin aranması için serbest bırakılıyor.

Böylece, bölgenin peyzajında silindirik kütleler olarak dikkat çeken, rüzgar ve güneş ışığıyla oyun oynayan, beyaz, geleneksel ve kapasaba yapılara; La Mancha Değirmenleri’ne varıyoruz. 

Yapının basit formu ve mimarisi, beyaz silindirin dikey çizgisi ile çatının ve pervanenin eğri çizgilerinin bir kombinasyonundan oluşuyor.

Arnavutluk Evi bunun bir soyutlaması olmak istiyor. Dali’nin kendi evi Cadaques’in sahilindeki taşlarda yüzler görmesi gibi, OOIIO Architects bu aile evinde yeldeğirmenlerini görmek istiyor. Yeldeğirmenine benzeyen bir ev, parçalarına ayrılıyor ve tekrar parçalar birleştiğinde farklı bir görüntüde tamamlanıyor. 

Sürecin rasyonel kısmı, sürdürülebilirlik ve verimlilik prensiplerini takip ederek ve kısıtlı bütçenin sınırları içinde kalan malzeme ve yapım tekniklerini kullanarak işverenin ihtiyaçlarını çözmeye odaklanıyor. Yapının programı üç hacme ayrılıyor: üçgen zemine sahip batı kanadında yaşam alanı; kare zeminli güney kolda mutfak ve yatak odaları; bunların arasında giriş holü. Karşılama alanı yerel mimaride “zagüanes” denilen karşılama odalarından ilham alıyor. 

Şehrin dışındaki arazi, kırsalın ve şehrin birleştiği sessiz bir konut alanında yer alıyor.

Evi bulan dikkatli ve hayalperest yürüyüşçüler, hayal gücüne ve yerel kültüre dair yeni bir bağlantı keşfediyor. Evin cepeleri duvarın ardından bize bakan devlerin yüzlerine benziyor

Yani? Bunlar değirmen mi, yoksa dev mi?

Evi bulan dikkatli ve hayalperest yürüyüşçüler, hayal gücüne ve yerel kültüre dair yeni bir bağlantı keşfediyor. Evin cepeleri duvarın atdından bize bakan devlerin yüzlerine benziyor

Yani? Bunlar değirmen mi, yoksa dev mi?

Etiketler

3 yorum

  • sukru-kilinc1 says:

    Proje alanını çevreleyen istinatların arkasında kalan kırıklı çatı formu insana bu duvarların arkasında ne var demeye itiyor bir bakıma, girişin tam köşeden ve biraz geriye çekilerek binayı ikiye bölmesi davetkarlığını arttırmış güzel bir proje olmuş.

  • feyyaz-taylan says:

    Herhalde mimarlık eğitimine başlayan bir öğrenci bundan daha güzel bir villa projesi yapar.Hayatımda bu kadar kötü bir planlama görmedim.Artık şu form işinden daha önemlisinin fonksiyon olduğunu yeniden kabul etmeye başlasak iyi olur gibi geliyor bana.

  • azize-yildiz1 says:

    Kabuk, form ve giriş ne kadar davetkar, merak uyandırıcı olsa da,
    konut olarak tasarlanan yapıda iç mekanın yeterince iyi çözülememiş olması ?
    Klasik günümüz sorunu

Bir yanıt yazın