Kara Harp Okulu Laboratuvar Merkezi

Kara Harp Okulu Laboratuvar Merkezi

Kara Harp Okulu Laboratuvar Merkezi Ankara’da şu an Milli Savunma Üniversitesi olan Kara Harp Okulu kampüs alanında bulunan laboratuvar merkezi eğitim ve araştırma işlevleri için FREA ve SCRA Mimarlık’ın ortak projesi olarak tasarlandı.

20 bin metrekare kapalı alan sahip kampüsün en prestijli yapısı, temel eğitim ve araştırma fonksiyonlarını barındırmakta. Yapı askeri hiyerarşinin gereksinimleri gözetilerek, çağdaş mimarinin nitelikleri ve yeni teknolojilerin imkanları ile projelendirildi.

Mimari Tasarım ve Mekânsal Organizasyon

Yapının morfolojisi, bulunduğu yere ait olması amacı ile çevresel faktörler, topografik durum ve yakın çevresi ile kurduğu ilişkiler dikkate alınarak tasarlandı. Kurgulanan morfoloji yenilikçi malzeme kullanımı, verimli mekânsal düzenleme ve çağdaş mühendislik çözümleri ile pekiştirildi.

Yapı bloğu Kuzeyde bulunan ana yaklaşım yolundan geride konumlandırılarak, yaklaşım anında yapıyı meydana getiren alt parçaların algılanması sağlandı. Ayrıca yapı girişi geri çekilerek mevcut dekanlık yapısı ile arasında geniş bir plaza oluşturuldu. Protokol yolundan kütlenin daha az algılanması hedeflendiği için, yol tarafında alçak katlı kütleler uzanır. Bu sayede yapının yeşil alanla kurduğu ilişki de güçlenmiş olur.

Kütlesel kompozisyonda akademik birimlerin bulunduğu hacim en üstte yer alır ve dikeyde oluşturulan dolaşım kovaları ile laboratuvar, bölüm ve derslikleri, ortak derslikler ve amfiler ile yabancı diller bölümleri ile ilişki kurar. Programın bu şekilde düzenlenmesi akademik personelin çalışma ortamlarını bir arada tutmaya yardımcı olurken aynı zamanda daha izole çalışma ortamları yaratılabilmesine olanak sağlanmış olur. Alt kotta parçalı, üst kotta ise yekpare kütle kurgusunun oluşturduğu yapı tektoniği, düzenli cephe elemanlarının kullanımı ile kurumun ağırlığını ve yapının önemini yansıtır.

Zemin kotta bulunan parçalı eğitim birimleri üzerine hiyerarşik sisteme atıfta bulunarak öğretim görevlisi mekânlarından oluşan yapı bloğu yerleştirildi. Eğitim birimlerinden oluşan bloklar ile öğretim görevlileri bloğu iç mekânda atrium ile birbirine bağlanarak mekânsal süreklilik sağlandı. Atriuma doğru uzanan şeffaf cepheli toplantı salonları ve boşluktan çıkan geniş merdivenler ile yapı girişinden itibaren sürekli algılanan zengin ve etkileyici bir iç mekân elde edildi.

Mimari ihtiyaç programı içeriğinde yer alan bölümlerde (Sosyoloji, Kamu yönetimi vb.) aynı başlık altında toplanan eğitim birimleri ve öğretim görevlileri dikey sirkülasyonla ilişkilendirmek koşulu ile birbirlerinden ayrıldı. Esneklik tasarım sürecinin en önemli prensiplerinden biri idi. Eğitim birimlerinin parçalı tipolojisi, proje sürecinin ilerleyen aşamalarında karşılaşılabilecek olası mimari program değişikliklerinin yapı plastiğini etkilememesi adına tercih edildi. Ayrıca yapının 8×8 metrelik aks sistemde çözülmesi de esneklik için ciddi bir avantaj oluşturdu.

Eğitim birimleri, kampüsteki diğer yapılardan gelecek askeri öğrencilerin ulaşım kolaylığı göz önünde bulundurularak, her bölümün laboratuvarı ve derslik birimleri paketlenerek giriş kotunda konumlandırıldı. Ayrıca projenin adını oluşturan laboratuvar mekanları giriş kotundan kolay ulaşılabilecek şekilde kurgulandı.

Görsel ve fiziksel iletişime olanak veren atrium alışılagelmiş çalışma mekanlarının tekdüzeliğine karşı yaratılmış yeni bir deneyimdir. Ayrıca belli Enerji Sertifikasyon Programlarında (LEED, BREAM vb) çalışanlara ve kullanıcılara sunulan mekânsal kalite çok önemli bir puanlama kriteridir. İletişim çağının mekânsal yansıması olarak görülmesi gereken bu atrium hem işlevsel hem de estetik bir mimari elemandır.

Öğretim görevlileri bloğunda ise çift yüklü koridor yerine tek yüklü koridor prensibi benimsenerek, koridorun bir çeperinde atrium boşluğunun algılanması amaçlanmıştır. Böylece dolaşım alanlarının sürekli doğal ışıktan yararlanması, ferah bir dolaşım sağlaması ve hacmin sürekli hissedilmesi sağlanmıştır. Üst katlara ulaşım üç noktada çözümlenmiş servis çekirdekleri ve iç sokak hacmi boyunca katlara asılarak çıkan çelik merdivenler ile çözülmüştür.

Atrium alanı ayrıca sergi, kokteyl, tanıtım gibi aktiviteler için ideal ölçek ve doğal ışık kalitesine sahip olacak biçimde şekillendirildi. Kütlenin güney cephesinde oluşturulan terasa açılan yemekhane ise en üst katta konumlandırılmıştır. Bu sayede üç tarafı açık bu mekânın manzara olanağından akademik personel rahatça yararlanır.

Teknik Çözümler

Bir laboratuvar hacmi ile dersliğin, bir amfi ile öğretim görevlisi odasının farklı yüksekliklerde olması, farklı mekanik sistemlere ihtiyaç duyması mekânsal organizasyonda temel bir sorundu.  Bu nedenle hacim yükseklikleri, cephe tipolojileri ve mekanik sistemler fonksiyonların gerekliliklerine göre tasarlandı. Örneğin amfilerin yüksekliği 5m, cephesi ise diğer birimlere göre daha masiftir. Bunların yanında öğretim elemanlarının odaları 3m temiz yükseklikte ve bulunduğu cepheye göre yoğunluğu değişen güneş kırıcı prekast panellerle beraber daha şeffaf bir cepheye sahiptir. Ayrıca öğretim görevlisi odaları eğitim birimlerinden koparılarak izole bir çalışma ortamı sağlanmıştır.

Doğal ışıktan maksimum yararlanmak, ısınan havanın yükselmesi prensibi ile iç sokak boşluğunu doğal bir havalandırma kanalı gibi kullanmak ve yağmur suyunu depolayıp rezervuar ve çevre sulamada kullanmak temel olarak sürdürülebilirlik ile ilgili belli başlı önerilerdir.

Bunun dışında, fotovoltaik paneller ve çatıya yerleştirilecek ekipmanların yalıtıma zarar vermemesi adına çatı döşemesinin üstünde kurulan ızgara konstrüksiyon, yapının doğru yaşlanması ve işletme maliyetinin düşürülmesine yönelik tasarım girdileridir.

Yapının tesisat senaryosunun (mekanik ve elektrik) verimli işlemesi için, servis kovaları ve ilgili tüm şaftlar yapının merkez noktalarına yerleştirilmiş ve zemin katta bulunan tesisat hacimleri ile direk ilişki kuracak şekilde kurgulanmıştır. Böylece kanal, kablo, boru vb. tesisat ekipmanı kullanımının minimize edilmesi sağlanmıştır. Öğretim elemanları odaları, derslikler ve laboratuvarların tüm tesisat yükü düşünüldüğünde bu yükün merkez noktadan dağıtılarak maliyetin düşürülmesine katkıda bulunmak tasarımın temel amaçlarından biri idi.

Etiketler

Bir yanıt yazın