Eşdeğer Ödül, Tosbağa Dere Rekreasyon Alanı Fikir Projesi Yarışması

Eşdeğer Ödül, Tosbağa Dere Rekreasyon Alanı Fikir Projesi Yarışması

Proje Raporu

LÜLEBURGAZ TARIM METROPOLÜ

Dünyada hemen hemen her metropolün Çevre Yolu vardır. Otoban şeklinde olan bu yollar metropollerin trafik yükünü almak içindir…

Lüleburgaz ise bir tarlapoldür, adeta bir Tarım Metropolü’dür! Kasabayı kuşatan tarım arazileriyle eşsiz bir yerdir. İşte bu tarlapolün de bir Çevre Yolu olmalı düşündük…

“Tarım Çevre Yolu”, otomobillere kapalı, yayalara, atlılara, bisikletlilere, traktörlere açık… Öyle bir Tarım Çevre Yolu ki, içinde doğa ile ilişkili her şeyi barındıran… Doğa okulundan, çadır kampına, yürüyüş yolundan, bisiklet yoluna, atla gezinti yolundan at çiftliğine, Tarımtech Fuarından, yöresel etkinlik festivallerine, açık sinemasına, Ceviz bahçelerinden, ekin tarlalarına, hobi bahçelerinden organik permakültür tarıma, açık spor alanlarından, kır kahvelerine ve daha çok çok doğa aktiviteyi barındıran bir Çevre Tarım Yolu Halkası.

Tarım Parkı fikrine uygun olarak kuru dere niteliğindeki Tosbağa Deresini de tarıma adamaya karar verdik. Mevsimin çoğunda kuru olan, yağışlı mevsimlerde ise sızındı şeklinde debisi düşük olan bu derenin katlanarak açılıp kapanan Sera’ya dönüştürdük. Kuru mevsimlerde kuru dere Dünyanın en uzun Serasına (3.5km) dönüşmektedir. Yağışlı mevsinde ise Tosbağa Deresinin portatif Sera Örtüsü açılıp yağmurlardan nasibini alacaktır.

Tarım Çevre Yolu 4 parçadan oluşmaktadır. Lüleburgaz kasabasının içinden ilk etap kendini kaldırımlarda ve kaldırım ile yol arasında açılacak bisiklet ve at yolu şeritlerde kendini hissettirecektir. İkinci etap ise proje alanımızı kapsayan bölümdür. Üçüncü etap Durak Mahallesi, dördüncü etap ise Lüleburgaz’ın güneybatısında kalan kurudere hattından geçmektedir. 17 km’lik bu Çevre Tarım Yolu barındırdı aktiviteleri ile belki de Lüleburgaz’ın simgesi olmaya aday olacaktır.

Etiketler

2 yorum

  • azat-yalcin1 says:

    Paftanıza balon koymayı unutmuşsunuz. Arkitera da ”muhteşem suluboya tekniği” diye yazmayı unutmuş. Açıkça söyleyeyim, oldukça başarısız bir proje ve serbest çizim tekniği açısından son derece zayıf. Bu yarışmada kazanan projelerden bir tanesi ”fizik kurallarına” uygun ve diğerleri deyim yerindeyse uçuyor. Birincisi, debi zayıf ve güçlendirmenin tek yolu ikili bent kurmak. İkincisi, debi güçlendirilmeden bırakın tarımsal faaliyeti, taban suyunun oldukça derin olması sebebiyle quercus, cornus gibi orman ağaçları harici tek bir bitkisel materyal bile kullanamazsınız. Üçüncüsü, debiyi güçlendirmek yetmez çünkü toprak kirliliğini aynı anda temizleme yoluna girmelisiniz. Dördüncüsü, sahaya gitmiş olsaydınız ve HAKİKİ bir bilim insanı olarak mevcut durumun röntgenini alsaydınız, bu söylediklerimin tamamını zaten görürdünüz. Artık bu ülkede herkes eleştiriyi hainlik, kıskançlık falan görüyor ancak biz bu projede bilimsel tüm verileri idareye sunarak proje değil ”tedavi” süreci önermiştik. Ve ”habitat” olarak sosyal teorilere kadar parmak basmıştık. İdare ise ”fikir” projesi diye çıktığı bu yarışmada popülist uygulamalar aradığını ve iktidar cephesinin bir yavrusu gibi davrandığını gösterdi. Fazla söze gerek yok, yazık

  • cansu-gureser says:

    Mesleki etik ve estetik değerlerinden yoksun bu proje üretimine baktığımızda şüphesiz şunu aklımızdan geçiyoruz; bir tasarımcının zihinsel faaliyetinin ürünü böyle bir şey olabilir mi..? Hiç kurcalamaya gerek yok, olamaz. Belli ki ortada bir ‘trolleme’ söz konusu -bu ekibin daha önceki projelerinde de olduğu gibi-. Hakkıdır güzel ‘yollarını bulmuşlar’. Burda kurcalanması gereken buna ödül veren jüri oluşumlarıdır. İrdelemek ve bu jüri ekibini meydana getiren karakterlerin bulunduğu yarışmalardan kaçarak uzaklaşmak gerekiyor. Ya da bu jüri üyelerine şartnameyi yüksek sesle okumak lazım; sanırım okumuyorlar çünkü. Nitekim bu yarışmaya katılmış ve sonucunda ödül alan projelerin çoğuna şaşırmış biri olarak çıkardığım sonuç bu. Bu arada video inanılmaz, sıkıldıkça açıp izlenesi. Lüleburgaz da sizi seviyormuş
    rahat olun.

Bir yanıt yazın