Selçuk Belediyesi Kültür ve Gençlik Merkezi Yarışması Sonuçlandı

Selçuk Belediyesi Kültür ve Gençlik Merkezi Mimari Proje Yarışması'nın sonuçları açıklandı.

Serbest, ulusal ve tek kademeli olarak yapılan yarışmada 299 adet şartname satın alındı, 262 adet proje teslimi gerçekleşti. Jüri değerlendirmesi sonucu ödül ve mansiyon kazanan ekipler şu şekilde sıralandı:

1. ÖDÜL / 75 sıra nolu proje (Rumuz 26063)

  • Mert VELİPAŞAOĞLU (ODTÜ) (Ekip Temsilcisi)
  • Didem YAVUZ VELİPAŞAOĞLU (İTÜ)

2. ÖDÜL / 32 sıra nolu proje (Rumuz 27496)

  • Ahmet ÜNVEREN (ODTÜ) (Ekip Temsilcisi)
  • Anıl Eren İPEK (ODTÜ)

3. ÖDÜL / 8 sıra nolu proje (Rumuz 42651)

  • Ervin GARİP (İTÜ) (Ekip Temsilcisi)
  • Banu GARİP (İTÜ)

Yardımcılar

  • Samet KÜÇÜKBAY
  • Murat GÜRSU

1. MANSİYON / 41 sıra nolu proje (Rumuz 15696)

  • Deren UYSAL (DEÜ)

2. MANSİYON / 205 sıra nolu proje (Rumuz 58362)

  • Görkem GÜVENÇ (MSGSÜ) (Ekip Temsilcisi)
  • Deniz KURT ERTAŞ (MSGSÜ)
  • İbrahim Anıl BİÇER (YTÜ)

 

Yardımcılar

  • Andrea PEREGO
  • Francesco de FELİCE
  • Cemal ERTAŞ

 

3. MANSİYON / 154 sıra nolu proje (Rumuz 41209)

  • Cem İLHAN (İTÜ) (Ekip Temsilcisi)
  • Tülin HADİ (İTÜ)

Yardımcılar

  • Hande Sermet TOPÖNDER
  • Saruhan OFLAZ
  • Sezin BELDAĞ
  • Utku BİLGİLİ
  • Su KAPKIN

 

4. MANSİYON / 27 sıra nolu proje (Rumuz 41528)

  • Kemal Serkan DEMİR (YTÜ) (Ekip Temsilcisi)
  • Ece TÜRKEL DEMİR (Bahçeşehir Ü)
  • M. Zafer AKDEMİR (YTÜ)

 

5. MANSİYON / 188 sıra nolu proje (Rumuz 16365)

  • M. Ziya İMREN (İYTE) (Ekip Temsilcisi)
  • Cengiz Çağatay AKBAŞ (GÜ)

Yardımcılar

  • Gökhan YARAR
  • Özgü ÖZCAN

Danışmanlar

  • Tamara NAZARİ
Etiketler

25 yorum

  • omer-yilmaz says:

    Eğer 2 gün ise gerçekten değerlendirilemez bence. Raportörün açıklamaları, tartışmalar, bireysel inceleme, tartışmalar vesaire zor.

    3 gün olabilir (ki Cuma – Pazar diye söylendi bana).

    Bu büyüklükte bir katılım için ideal süre ise 4 gün. Ama yinelemek isterim uyumlu ve verimli bir jüri 3 günde de değerlendirebilir.

    Raporlardan bunları anlamak mümkün; eğer hızlıca yayınlanırsa eleştirilere karşı en doğru yanıt olacaktır. Sonuçta zarflar açıldığına göre raporlar yazıldı ve imzalandı. Cep telefonu ile fotoğraflarını çekip yayınlamak hatta imzasız versiyonunu (nasılsa imzalısı kurum arşivinde var) yayınlamak çok kolay.

  • gokhan-semiz says:

    Bütün üniversitelerin mimar yetiştirme hakkına sahip olduğu ülkemizde , 262 projenin katılımı mesleki çaresizliğin ilk adımlarıdır … bu günleri arayacağımız zaman yakındır …

  • omer-yilmaz says:

    Her yarışmaya 262 katılım olmuyor. Burada koşullar olgunlaşmış belli ki. Şartname, konu ve ödülleri ortam satın almış. Nispeten küçük bir bina ve de istenenler az olunca 262 oldu. Ara sıra böyle katılımlı yarışmalar olması normal, olmalı. Olmaması garip olur. Hızla sonuç çıkarmaya -en azından henüz- gerek olduğunu sanmıyorum.

  • sinan-alper says:

    Yarışmaların asıl hedefi nedir acaba? Fazla katılıma teşvik mi, yoksa nitelikli katılıma teşvik mi?

  • bahar-bayhan says:

    Yayınlamak için talepte bulunduk ancak henüz elimize ulaşmadı. Belediyenin web sitesinde de yer almıyor.

  • cem-cakaloglu says:

    Yalnız https://goo.gl/Oz6ZIF için emeklerine sağlıkta, proje olmamış.

  • sinan-alper says:

    Birebir kopya olduğunu söyleyemeden (ki hiç alakası yok verdiğiniz örneğin) nasıl bu yorumu yapabiliyorsunuz, nasıl insanları zan altında bırakabiliyorsunuz anlayamıyorum. Pes!!!

  • oguzhan-aktas says:

    1. ve 2. projeleri nereden inceliyorsunuz?

  • oguzhan-aktas says:

    teşekkürler..

  • sinan-alper says:

    Eyüp Bey soruya soruyla cevap vermeden sizce yarışmaların gerçek hedefi nedir bir ondan bahsedin de sonra tartışalım ne istenmeli ne istenmemeli diye.

    Ayrıca, aramızda arkiteraya yeni üye olmuş, biraz heyecanlı arkadaşlarımız var. Eğer bir yarışma yapılıyorsa bu, mimarlık ortamını geliştirmek ve katkı sağlamak için ve bin bir güçlüklerle yapılıyordur. Arkasında raportöründen jüri üyesine kadar inanılmaz fedakarlıklar var. Tabiki yarışmacılar da emek harcıyor ama lütfen jüri üyelerinin bizlerin projelerine gösterdiği saygıyı sizler de jüri üyelerine ve ödül grubuna giren arkadaşlara gösterin. Beğenmeyebiliriz pek tabi ama kimsenin “rezil, saygısız, çalıntı, akustik denilen bilim dalından haberleri yok” vs. gibi laflar etmeye hakkı yok!

  • sinan-alper says:

    Fatih Bey yeni mimar demedim yeni üye dedim yanılıyorsam söyleyin? Ayrıca 17 yıllık mimar ve akustik uzmanı doktor olarak sizin yazdıklarınızda daha dikkatli olmanız gerekiyor. Bence kolokyuma gidin, ben de orada olacağım, akustik nedir sizden dinlemek isterim, bence jüri üyeleri de dinlemek ister.

  • sinan-alper says:

    O zaman bundan sonra açılacak bu tarz ilk yarışmaya “akustik uzmanı” olma şartı getirmesi için kurumlara baskı yapalım. Yarışma camiası çoğu şeyi tamamladı , bununla birlikte kalan tek eksiğimizi tamamlamış oluruz…

  • oguzhan-aktas says:

    Ödül alanları tebrik edip, başarılarının devamını dilerken, birinci ödüle dair aşağıdaki tesbitlerimi de eklemek isterim
    Birinci proje akslar baz alındığında çekme sınırlarını enden yaklaşık 7.3 m boydan 8 m ihlal etmiş görünüyor. Kabaca zeminde 1000 m2 (% 25) lik bir fazladan alan elde etmiş.Şema çekme sınırlarına uydurulduğunda aşağı yukarı en ve boydan birer aks küçültmek gerekecek, buda özellikle salonun ve orta alanın kurgusunu önemli ölçüde etkiler diye düşünüyorum

  • ugur-yildirim2 says:

    Yarışmaya katılımın bu sayılara ulaşmış olması hem sevindirici, hemde ülke mimarlık ortamının günümüz dinamikleri açısından tedirgin edici bir durum. Katılan emek koyan katılımcıları ve jüri üyelerini tebrik ederim. Fakat şu noktaları da gözden kaçırmamak lazım; her ne kadar 260 projeyi değerlendirmek zor olsa da, yarışma şartnamesi gereği projenin ön proje niteliğinde teslim edilmesi gerekse de, idarenin yarışmayı açma sebebi olan ana program parçası salonun standartlara yaklaşamadığı projeleri ödül gurubunda görmek yorumsuz bırakacağım bir durum.
    DÜZELTME 1. (Ödül alan projeyi inceleme fırsatı bulduktan sonra): Ağaçlar yok, yapılaşma sınırını 6.50 metre aş ödül al. Diğer ekiplere gerçekten haksızlık yapılmış. Talep edilenlere rağmen böyle bir seçim yapılabilmiş olması jürinin keyfine bırakılabilecek bir durum değil. İmar planı revizyonu yapılmadan uygulanması imkansız bir projesi olmuş belediyenin. Kolokyum stresli geçecektir.
    DÜZELTME 2. Katılım sayısının fazla olması kontrol zafiyeti doğurmuş anlaşılan, 41,5 m olması gereken oturumun 48m olarak hazırlanması ve bunun raportör incelemesinden eksiksiz olarak geçmesi (Tabi Jüriye iletilen raporu bilemiyoruz, fakat böyle bir notu jürinin görmezden geleceğini sanmıyorum.) Jürinin yanlış karar vermesine sebep olmuş sanıyorum (Ağaçlar konusunda sorumluluk hala jüride) TMMOB YARIŞMALAR YÖNETMELİĞİ MADDE 27 RAPORTÖR GÖREV VE SORUMLULUKLARI: H 2) Proje ve eklerini yarışma şartlarına, ihtiyaç programına, alan sınırlarına uygunluğu yönlerinden kontrol ederler,
    3) Bu incelemeleri sonunda varsa şartnameye uymayan projeler hakkında hazırlayacakları bir raporu jürinin değerlendirme çalışmaları için toplandığı gün jüri başkanına sunarlar.

    Bu durumda maddi bir hata söz konusu, tabi açıldığı yönetmelik kriterlerine uygun olmaması sebebi ile elenmesi gereken bir projenin 1.liği almış olması jüri ve raportör adına talihsizlik olmuş.
    NOT: Fikir önemlidir, maddi hata yapılabilir fakat verilen sayısal veriyi manüpile ederek kullanmak, paftalara bu şekilde yansıtmak meslek etiğine uyar mı? Yorumsuz…

    DÜZELTME3. (İkinci Projeyi inceleme fırsatı bulunması sonrası)
    Zemin altında parsel sınırına dayanan proje de ilgili imar kanun ve yönetmeliklerine aykırı.

    ”-Ne yapayım göle maya çalıyorum,.
    -Göle maya çalıyorum.
    -Tutar mı?
    – Ya tutarsa?”

    Tutmuş tutmasına da bu kadar insanı, katılımcıları, raportörleri, jüriyi zor durumda bırakmak sevimsiz olmuş.
    Tekrardan tüm yarışma ekiplerini tebrik ediyorum…

  • sinan-alper says:

    Eyüp Bey siteyi yücelttiğim falan yok, sadece insanların yarışma akabinde bu platforma gelip mimari (ve genel) ahlaka uymayan biçimde şahıslara yüklenmesine karşıyım ve tepkiliyim(ve evet bu konuda heyecanlıyım kabul ediyorum.).Bu sitede bunu daha önce bir çok defa gördüm. Ki siz böyle bir şey yapmamanıza rağmen gereksiz bir savunmaya girmişsiniz, soruya cevap vermeniz kafiydi ve çoğu noktada sizinle aynı fikirdeyim.
    Ayrıca;

    “Yarışmaların asıl hedefi nedir acaba? Fazla katılıma teşvik mi, yoksa nitelikli katılıma teşvik mi?”

    Sorusundan nasıl ek raporların körü körüne desteklendiği ve başlı başına bir nitelik ölçütü olduğu anlaşıldı aklım almıyor. Hele ki Elçin Hanım’ın bunu böyle anlayarak yaptığı romantik yorumun da bence cevap verilecek pek yanı yok.

    Ancak şunu söyleyebilirim, ek raporların çoğu zaman ne kadar angarya ve gereksiz olduğunu herkes kadar biliyorum. Ama şu var ki yarışmaya yüksek katılımı buna bağlamamak gerekiyor. Her projede gerekli ya da gereksiz belgeler isteniyor ki bu yarışmada hem jüride inşaat mühendisi olduğu için, hem de binadaki önemi açısından inşaat mühendislik raporu da istenmeliydi. Yüksek katılım bence yarışmadaki ürünlerin niteliğini de arttırmıyor. Yüksek katılımın istenen ek raporların olmaması dışında bir çok kriteri var: Aynı tarihlere denk gelen başka yarışmaların olma(ma)sı, jüri etkisi, ihtiyaç programı, parselin formu, yarışmayı açan kurum vs… Bu yarışmaya 262 proje katılmış ama 166 tanesi ilk turda elenmiş( neredeyse %65’i). Bu neredeyse hiç değişmeyen bir oran.

    Özetle ifade etmek istediğim şu, istenen ek raporlar yarışmacıları çoğu zaman çok zorluyor, fakat gerektiği zaman istenmeli. Ama istensin ya da istenmesin bu yarışmanın niteliği ve katılım sayısı açısından başlı başına bir kriter değil.

  • deniz-kulekci1 says:

    Yarışmanın türü, şekli, istenenler, istenmeyeler bence çok kararında. Gelecekte açılacak olan yarışmalarda (yarışmanın türü ve şekli önemli olmakla beraber) yarışmacıdan beklentilerin bu düzeyde olması gerektiğini, 1. ödülü alan projenin yapıcı eleştirileri gözardı etmeyerek uygulanması gerektiğini düşünüyorum. Yarışmayı açan, yarışan,yarıştıran herkesi kutluyorum.

  • akif-duran says:

    E pek tabii, hal böyle olunca insanın kafası turşuya dönüyor ve milyonlarca konuyla ve cevapsız soruyla muhatap oluyor…
    – Lö Korbüzye öleli tam yarım yüzyıl oldu, farkında mısınız?
    – Klima icat edildi, haberiniz var mı?
    – İnsanlar konfora çok çabuk alışır ve vazgeçmek istemez, biliyor musunuz?
    – Bina güvenliği diye bir konu var, bilmem ilgilenir misiniz?
    – İşletme giderleri, temizlik, bakım masrafları size neyi hatırlatıyor?
    – Ege bölgesinde, yaz mevsiminin alnı kabağında dış mekân ne demeye gelmektedir? Hangi beyinsiz dış mekanda kalan az miktardaki beynini pişirmek ister? Özellikle de “saçma sapan, tanımsız, fonksiyonsuz” ve bu anlamda “koyun otlağı” gibi mekanlarda avare dolaşarak… The Walking Dead??? Zombiler??? Gençlik??? Kültür??? Ot??? O halde mimari tasarımda “iklimsel parametreler” ne demek oluyor?
    – “Ben sana – mimar olup, üç kağıt yaparak ödül alamazsın- demedim, – ADAM olamazsın – dedim ” repliği hangi filmin hangi fırıldak sahnesinden alıntıdır?
    – “Yarışmayla yap”mak demokratik mimarlık eylemiyse, ilk turda (*) 180 kişinin tırpanlanması ne demektir? Bu kadar mimar bir şeyleri yanlış mı anlamıştır? Yoksa her zaman olduğu gibi, aslında jürinin yine bir “gizli şartnamesi” mi vardır?
    – “Yarışmayla yap”macılık oyunlarında, yarışma “title”ına aykırı ve sırf bu nedenle tamamen başarısız olduğu peşinen söylenebilecek önerileri her seferinde ödüle layık bulan jüri üyelerinin yetkinliğinin denetlenememesi, bunun bir tabu olması, buna kimsenin sesini çıkaramaması “hedeflenen demokratik ortama” ne kadar yakındır?
    – “Gollohyum var gardaş, gel orada dillendir nen varsa” denir de bugüne kadar kaç adet kolokyum jürinin kararında tesirli olmuştur? En “kanlı-bıçaklı olunur” denen kolokyumlarda bile “kuru pasta – meyve suyu ikramı” ardından tebriklerle dağılıp gidilmemiş midir?
    – Jüri üyeliği de yapan yarışmacı bir arkadaşın, bir seminerde jüri üyelerinin yetkinliği hakkında yöneltilen bir soruya “jüri üyelerinin hepsi değerlidir” diye toz kondurmadığı gerçeğinden yola çıkarsak, aslında “Yarışmayla yapmasak” daha mı iyi olur? İlla yarışmayla yapacaksak jüri üyelerinin sorumsuz davranışlarından etkileneceği bir kontrol mekanizması olamaz mı? (gollohyum fonksiyonel değil, başka bişiy lazım…)
    – Adam doğru yazmış tivitır hesabında, gerçekten mesele 3-5 ağaç meselesi değilmiş…

    Hasılı, hep birlikte, hep bir ağızdan…
    BU (KESİLEN) AĞAÇLAR, GÜZEL KUUUUUUŞLAR,
    “JÜRİ”YELİM ARKADAŞLAR!!! LA LA-LA-LA LA-LA-LA!
    (LA’ları sayarak yazdım, özendim, ona göre 😉 )

    (*) Jüri’nin “ilk turda kimseyi elemedik, hepsinin canına ikinci turda okuduk ve böylece daha egsılınt bir -FINISH HIM- imkanı yakaladık” gibi kendi kendini sorgulatan bir ifadeyi rapora koymaya cür’et etmesine rağmen, aklı başında birinin rahatça anlayabileceği üzere bu “ilk turda 180 kişiyi eledik” demenin kestirme yoludur.

  • cem-cakaloglu says:

    Aşağıda yer alan yorumu o kadar iyi okuması gereken ve aklına aklına kazıması gereken insanlar var ki. O kadar mest oldum ki yorumu okurken “of be” nidasını tekrar etmekten yoruldum resmen. “Finiş Him” sadece Mortal Kombat oyunlarında olur sanırdım. Kalkıp bu yorumada sinirlenecek insanlar tanıyorum şu forum ortamlarında. Pörfekt…

  • faruk-ozgokce says:

    “28 Kasım’da sonuçlanan yarışmanın kolokyum ve ödül töreni 10 Aralık 2016 Cumartesi günü saat 13:30’da Dokuz Eylül Üniversitesi Selçuk Efes Meslek Yüksekokulu’nda yapılacak.” imiş.
    https://goo.gl/9PI9GA

  • sinan-alper says:

    Kolokyumda moderatör “sorusu olan var mı?” diye sorduğunda, salondan ses çıkmadı. Bu da içinde olduğumuz durumun ayrı bir göstergesiydi!

  • omer-yilmaz says:

    262 proje katılmış; kolokyumda ilk soru zorla soruldu. E demek ki sorun yokmuş. Boş yere bir ton laf.

  • sinan-alper says:

    Burada konu ya da verilmek istenen mesaj “gelemeyenlere” değil, “gelmeyenlere” birincisi bu. İkincisi kolokyumda gerekli sorular aksettirildi, uzunca konuşuldu, merak etmeyin! Ama “5 kişi ve jüri” arasında geçen konuşma ile “100 kişi ve jüri” arasında geçecek konuşma çok farklı olurdu, daha etkili olurdu. Ayrıca kimseye aciz denmedi onu biliyoruz da, bazen yazmak daha kolaydır onu da çok iyi biliyoruz…

  • cem-cakaloglu says:

    Bizde kuşların su içerisinde nefes alabildiğini biliyoruz. Biz biliyoruz denildiğinde biliniyormuş. Bu nasıl bir dilse artık. Belki bazıları için yazmak daha zor. Biz biliyoruz mesela. Siz nereden biliyorsunuz? Yazarken rahatsız oldum “biz biliyoruz”u, siz düşünürken rahatsız olmadınız mı yahu?

  • sinan-alper says:

    Başına “biz” koymayınca kolay yazılıyor, deneyin bakın.

  • cem-cakaloglu says:

    Neyse şakanın bir tarafı, jüri vs 100 kişi dediğiniz gibi daha etkili oluyor “ben” itiraz etmem buna ama Ömer Bey’in yazdığı “262 proje katılmış; kolokyumda ilk soru zorla soruldu. E demek ki sorun yokmuş. Boş yere bir ton laf.” cevabı pek bir anlamsız.

    kolokyumda söylenmemesine sitem olabilir pek tabi ama yazılanlara bir ton boş laf deyip kurucularından olduğu ve yazı üzerinden de bir etkinliğin döndüğü Arkitera’ya zaten bir hakaret. Boşuna mı konuşuyor insanlar burada. Yani sadece kolokyuma “katılmadığı” ve ya “katılamadığı” için mi? Tek kriter midir her şeyi jürisine sormak. Günümüzde aşina olduğumuz bir cevap türü ama insan yine de “ne gerek vardı?” diyor bir ton boş lafa. Herkes kabadayı olmaya pek özeniyor güzel ülkemde. E özendirenler utanmalı.

Bir yanıt yazın